Kısa Saçmalıklar No:6
Yarın İstanbul'a gidiyorum balabanda kalmaya. Foto makinemide yanıma alıyorum. Kesin blogluk malzeme çıkar. O zamana kadar kısa saçmalıklara devam..
- Bilkentte master zamanı işletmede okuyan Nazlı diye bi kız vardı. Kızıl saç renkli gözler falan...tayfa olarak hasta oluyoduk kendisine....uzaktan uzaktan ezik ezik izliyip yorumlar yapılıyodu sürekli....2 sene boyunca hiçbi icraat yok sadece uzaktan kıza bakıp geyik..."abi bugün asabi gözüküyo...kesin regl....","hmm sınavı iyi geçmiş heralde...bak yüzü gülüyo" "aa bak yanmış yüzündeki çiller belirmiş ne şirin olmuş" falan filan....çok ezik yani....sürekli bi göz teması yakalamaya çalışma...yok park yerinde arabasının yanına park etme çabaları......bu da sanki bi farkına gibi ona hasta oldugumuzun....genelde öyle olur mega kızlar...heryere aynı anda bakarlar ama hiçbi zaman göz teması kuramazsınız...bi şekilde kotarırlar....
Gecelerden bir gece studio 7 da içiliyo ...aha bi baktım bu dj lik yapıyomuş orda o gece....dj lik dediğimde cd değiştiriyo arada....."ouvvv noluyo...aman diyim" falan diye panikler yaptım...."hey gidi cem sungar bu gece senin gecen" falan diye salak sarhoş motivasyonları yapıldı...biyerden biyere gidiyodum bar içinde....derin nefes alış verişleri....kıza baktım...şaşırtıcı bi şekilde göz teması oldu bi anda...amanın bi baktım hafiften bi tebessüm falan oluştu kızın suratında...hemen bi dikildim falan gözlerimi kıstım (göz kısma trick'ini emrahtan öğrenmişimdir....hiçbi boka yaramıyo)...ağır çekim yürüyorum falan...bunlar 1-2 sn. içinde yaşanıyo ama bana yıllardır sürüyo gibi geliyo...bende bi tebessüm yarattım suratımda...kaş falan kaldırıcam havalı bi mimik yaratmak için....derken şöyle bel hizama gelen bi bistroya girdim haşırt diye....ellerim cepte falan yere düştüm...yay gibi sektim masadan falan.....sonra yer yapıştım.... ellerim cepte yeni yakalanmış bi balık gibi"flip flip" hopluyodum yerde...bütün olayım bitti tabi...bilkentten kaydımı aldırsam yeri olurdu...kız kahkahalarla kopuyo falan...offf korkunçtu...
- pehli'nin bi özelliğinden bahsetmek istiyorum.....çekirdek tayfa çok iyi bilir bu özelliğini....geceleri saat 12- 1 den sonra bir vazoya dönüşür pehli......patrick swayze'nin su yerine alkol kullanarak kilden yaptığı bir vazo düşünün...pehli o işte...müzelerde bulunan antik değeri olan çok değerli bi vazo....uzaktan bakınca son derece asil ve havalı durur....ama yanına gidip azıcık bi ittirirseniz hemen yere kapaklanır ve kırılır....aynen böyle....gece biyerde tanımadık biri uzaktan görse bunu "vay be gayet aklı başında bi genç..havalı havalı duruyo köşesinde...keyfi yerinde eğleniyo arkadaşlarıyla" diye düşünür....halbuki bi yanına gidip bi konuşmaya çalışsanız pehli'yle olayın ne kadar trajik olduğunu anlarsınız....ya konuşamıycak kıvamdadır kısık kısık geniz sesi çıkartır ya da standart sarhoş cümlesi "keyfine bak abi keyfine bak" der size....bunun deneylerini en az 10 kez yaptım....herifin yanına gidiyorum vazo halinde olduğunu bildiğim için....bilerek şöyle diyorum..."abi ben intihar etmeye karar verdim...bu gece son görüşmemiz..elveda" diyorum....tabiki pehlinin tepkisi "keyfine bak abi keyfine bak" oluyor...mutlu mutluda bi güler hatta sonra....birgün sizde deneyin...gece 2 de falan biyerde görürseniz hafifçe ittirin adamı...direk yere kapaklanır...olayı yok...
- emrah balıklama atlamayı bilmez...kızlı erkekli ortamlarda iskelede sizi bi köşeye çeker..."abi ben köşeye gidiyim...çaktırmadan sen it beni denize...sonrada kıziyim sana..."...herif 26 yaşında...hala bilmiyo....sürekli iteriz emrahı denize....bide tatsız gay bi çivilemesi vardır....balıklama atlamanın ne kadar önemli olduğunu bize anlatır o çivilemesi emrah'ın...hahahahah
- dile kolay lafını "dilek olay" diye bilirdim ben....o kadar büyük bi olayki "dilemesi bile ayrı bi olay" şeklinde....diliyosun olay oluyo....az salak diilim bende
- yılların james bond'u roger moore bi sene tgrt'nin yeni yayın döneminin başlama programında sunucu olmuştu....ingiliz kraliyet ajanı tgrt de spiker oluyo....yuh demiştim ne alaka
- askerdeyken bi kere komutanlar tugay komutanının dogum gününü kutlamayı unutmuştu..."eyvah sıçtık naapcaz" falan diye panik olundu ve "tugay komutanı dogumgünü telafisi toplantısı" yapıldı....askerliğide van ercişte yaptım -10 derece falan sürekli...neyse toplantı sonunda saçmasapan bi organizasyon yapıldı....bir kurban çavuş seçildi....yasin diye bi arkadaş...herifin eline verilmek üzere üzerinde "konutanım geçmiş doğumgününüz kutlu olsun" yazılı bi pankart hazırlandı....ve yasin tugayın giriş kapısına yollandı....giriş kapısındaki kameraya bu pankartı tutması söylendi....haha gariban herif 2 saat o soğukta pankartı tuttu kameraya....sonra herifler toplantı esnasında tugay komutanının ilgisini kamera görüntüsüne çekmişler..."komutanım bakın şurda bi olay var" falan diye....sonra komutan görmüş bizim titreyen yasini ve pankartı ve pek keyiflenmiş....sonra başladı "iyiki dogduunnn" lar...hahahahaha...boku donmuştu yasinin
- çok küçükken kızlarla erkeklerin ayrı türler olduğunu şok edici bi tecrübeyle öğrenmiştim...annanemlerde takılıyodum...tuvalete bi girdim küçük kuzen (kız) oturmuş işiyo....dehşet içinde olaya baktım falan....ağlamaya başladım...."anneee kuzen oturarak işiyoooo...pipisi yoook" falan diye....şok geçirmiştim resmen...ho hoh hoh diye annemler falan kopmuştu....kendime gelemedim 2 gün
- 98 mi 99 yazıydı.....hasanla bodrumda takılıyoruz....2 "damızlık" herif olarak bodrum barlarının "damsızlık" bariyerini aşmaya çalışıyoruz....aksan maksan ayağıyla "hey maan we're from canada" falan diye iğrenç barlara turist taklidi yaparak giriyoruz...benim aksanım eyvallah var biraz...teyzemlerde abd'de kaldım 1 sene küçükken ordan kaptık bişeler...hasan'da yok o sessiz takılıyo benle giriyo...bi karambolde 2 alman kızla tanışıldı falan....onlarda kanadalı zannediyo bizi...bizde bozmadık olayı devam ettirdik...ben vıdı vıdı konuşuyorum....aksanı çakıcaklar diye hasan konuşmuyo....kızlar kıllandı bu niye konuşmuyo falan diye....şöyle adi bi olaya girdik..."aa şey biz kanada'nın quebec bölgesindeniz...jean (uyduruyorum şimdi ismi...hasan'a ne isim uydurduk hatırlamıyorum) esas fransızca konuşur....o yüzden" diye iğrenç bişe uydurduk....kızlar iyice coştu..."oooo gerçektenmi...bizde 3 kur fransızca dersi aldık okulda...pratik yapmış oluruz" falan diye...offf iyice sıçtık falan....kızlar bişeler soruyo hasan'a fransızca...bu da mamalıyo lisede öğrendiği fransızcasıyla....ben yine devreye girdim..."aaa ama biz iddiaya girdik jean'la...jean'ın ingilizcesini geliştirmek istiyoruz...o yüzden fransızca konuşması yasak bu gece....ingilizce konuşalım" falan diye...offf yazarken bile utanıyorum....sonra bizim quebec'li hasan kızlarla bütün gece sahte bi şekilde fransız aksanıyla ingilizce konuştu....AAHAHAHHAHAHAH
- Bilkentte master zamanı işletmede okuyan Nazlı diye bi kız vardı. Kızıl saç renkli gözler falan...tayfa olarak hasta oluyoduk kendisine....uzaktan uzaktan ezik ezik izliyip yorumlar yapılıyodu sürekli....2 sene boyunca hiçbi icraat yok sadece uzaktan kıza bakıp geyik..."abi bugün asabi gözüküyo...kesin regl....","hmm sınavı iyi geçmiş heralde...bak yüzü gülüyo" "aa bak yanmış yüzündeki çiller belirmiş ne şirin olmuş" falan filan....çok ezik yani....sürekli bi göz teması yakalamaya çalışma...yok park yerinde arabasının yanına park etme çabaları......bu da sanki bi farkına gibi ona hasta oldugumuzun....genelde öyle olur mega kızlar...heryere aynı anda bakarlar ama hiçbi zaman göz teması kuramazsınız...bi şekilde kotarırlar....
Gecelerden bir gece studio 7 da içiliyo ...aha bi baktım bu dj lik yapıyomuş orda o gece....dj lik dediğimde cd değiştiriyo arada....."ouvvv noluyo...aman diyim" falan diye panikler yaptım...."hey gidi cem sungar bu gece senin gecen" falan diye salak sarhoş motivasyonları yapıldı...biyerden biyere gidiyodum bar içinde....derin nefes alış verişleri....kıza baktım...şaşırtıcı bi şekilde göz teması oldu bi anda...amanın bi baktım hafiften bi tebessüm falan oluştu kızın suratında...hemen bi dikildim falan gözlerimi kıstım (göz kısma trick'ini emrahtan öğrenmişimdir....hiçbi boka yaramıyo)...ağır çekim yürüyorum falan...bunlar 1-2 sn. içinde yaşanıyo ama bana yıllardır sürüyo gibi geliyo...bende bi tebessüm yarattım suratımda...kaş falan kaldırıcam havalı bi mimik yaratmak için....derken şöyle bel hizama gelen bi bistroya girdim haşırt diye....ellerim cepte falan yere düştüm...yay gibi sektim masadan falan.....sonra yer yapıştım.... ellerim cepte yeni yakalanmış bi balık gibi"flip flip" hopluyodum yerde...bütün olayım bitti tabi...bilkentten kaydımı aldırsam yeri olurdu...kız kahkahalarla kopuyo falan...offf korkunçtu...
- pehli'nin bi özelliğinden bahsetmek istiyorum.....çekirdek tayfa çok iyi bilir bu özelliğini....geceleri saat 12- 1 den sonra bir vazoya dönüşür pehli......patrick swayze'nin su yerine alkol kullanarak kilden yaptığı bir vazo düşünün...pehli o işte...müzelerde bulunan antik değeri olan çok değerli bi vazo....uzaktan bakınca son derece asil ve havalı durur....ama yanına gidip azıcık bi ittirirseniz hemen yere kapaklanır ve kırılır....aynen böyle....gece biyerde tanımadık biri uzaktan görse bunu "vay be gayet aklı başında bi genç..havalı havalı duruyo köşesinde...keyfi yerinde eğleniyo arkadaşlarıyla" diye düşünür....halbuki bi yanına gidip bi konuşmaya çalışsanız pehli'yle olayın ne kadar trajik olduğunu anlarsınız....ya konuşamıycak kıvamdadır kısık kısık geniz sesi çıkartır ya da standart sarhoş cümlesi "keyfine bak abi keyfine bak" der size....bunun deneylerini en az 10 kez yaptım....herifin yanına gidiyorum vazo halinde olduğunu bildiğim için....bilerek şöyle diyorum..."abi ben intihar etmeye karar verdim...bu gece son görüşmemiz..elveda" diyorum....tabiki pehlinin tepkisi "keyfine bak abi keyfine bak" oluyor...mutlu mutluda bi güler hatta sonra....birgün sizde deneyin...gece 2 de falan biyerde görürseniz hafifçe ittirin adamı...direk yere kapaklanır...olayı yok...
- emrah balıklama atlamayı bilmez...kızlı erkekli ortamlarda iskelede sizi bi köşeye çeker..."abi ben köşeye gidiyim...çaktırmadan sen it beni denize...sonrada kıziyim sana..."...herif 26 yaşında...hala bilmiyo....sürekli iteriz emrahı denize....bide tatsız gay bi çivilemesi vardır....balıklama atlamanın ne kadar önemli olduğunu bize anlatır o çivilemesi emrah'ın...hahahahah
- dile kolay lafını "dilek olay" diye bilirdim ben....o kadar büyük bi olayki "dilemesi bile ayrı bi olay" şeklinde....diliyosun olay oluyo....az salak diilim bende
- yılların james bond'u roger moore bi sene tgrt'nin yeni yayın döneminin başlama programında sunucu olmuştu....ingiliz kraliyet ajanı tgrt de spiker oluyo....yuh demiştim ne alaka
- askerdeyken bi kere komutanlar tugay komutanının dogum gününü kutlamayı unutmuştu..."eyvah sıçtık naapcaz" falan diye panik olundu ve "tugay komutanı dogumgünü telafisi toplantısı" yapıldı....askerliğide van ercişte yaptım -10 derece falan sürekli...neyse toplantı sonunda saçmasapan bi organizasyon yapıldı....bir kurban çavuş seçildi....yasin diye bi arkadaş...herifin eline verilmek üzere üzerinde "konutanım geçmiş doğumgününüz kutlu olsun" yazılı bi pankart hazırlandı....ve yasin tugayın giriş kapısına yollandı....giriş kapısındaki kameraya bu pankartı tutması söylendi....haha gariban herif 2 saat o soğukta pankartı tuttu kameraya....sonra herifler toplantı esnasında tugay komutanının ilgisini kamera görüntüsüne çekmişler..."komutanım bakın şurda bi olay var" falan diye....sonra komutan görmüş bizim titreyen yasini ve pankartı ve pek keyiflenmiş....sonra başladı "iyiki dogduunnn" lar...hahahahaha...boku donmuştu yasinin
- çok küçükken kızlarla erkeklerin ayrı türler olduğunu şok edici bi tecrübeyle öğrenmiştim...annanemlerde takılıyodum...tuvalete bi girdim küçük kuzen (kız) oturmuş işiyo....dehşet içinde olaya baktım falan....ağlamaya başladım...."anneee kuzen oturarak işiyoooo...pipisi yoook" falan diye....şok geçirmiştim resmen...ho hoh hoh diye annemler falan kopmuştu....kendime gelemedim 2 gün
- 98 mi 99 yazıydı.....hasanla bodrumda takılıyoruz....2 "damızlık" herif olarak bodrum barlarının "damsızlık" bariyerini aşmaya çalışıyoruz....aksan maksan ayağıyla "hey maan we're from canada" falan diye iğrenç barlara turist taklidi yaparak giriyoruz...benim aksanım eyvallah var biraz...teyzemlerde abd'de kaldım 1 sene küçükken ordan kaptık bişeler...hasan'da yok o sessiz takılıyo benle giriyo...bi karambolde 2 alman kızla tanışıldı falan....onlarda kanadalı zannediyo bizi...bizde bozmadık olayı devam ettirdik...ben vıdı vıdı konuşuyorum....aksanı çakıcaklar diye hasan konuşmuyo....kızlar kıllandı bu niye konuşmuyo falan diye....şöyle adi bi olaya girdik..."aa şey biz kanada'nın quebec bölgesindeniz...jean (uyduruyorum şimdi ismi...hasan'a ne isim uydurduk hatırlamıyorum) esas fransızca konuşur....o yüzden" diye iğrenç bişe uydurduk....kızlar iyice coştu..."oooo gerçektenmi...bizde 3 kur fransızca dersi aldık okulda...pratik yapmış oluruz" falan diye...offf iyice sıçtık falan....kızlar bişeler soruyo hasan'a fransızca...bu da mamalıyo lisede öğrendiği fransızcasıyla....ben yine devreye girdim..."aaa ama biz iddiaya girdik jean'la...jean'ın ingilizcesini geliştirmek istiyoruz...o yüzden fransızca konuşması yasak bu gece....ingilizce konuşalım" falan diye...offf yazarken bile utanıyorum....sonra bizim quebec'li hasan kızlarla bütün gece sahte bi şekilde fransız aksanıyla ingilizce konuştu....AAHAHAHHAHAHAH
0 Comments:
Post a Comment
<< Home