Bitakım Olaylar

Monday, July 31, 2006

Hayatımın En Mega Gecesi a.k.a Depeche Mode Konseri

Valla Türkiye'ye geleceklerini duyduğumdan beri şafak saydığım (şafak 100 le falan başlamıştı galiba) olay gerçekleşti. Daha önceden 2001 yılında Exciter albümlerinin turnesinde Abdi ipekçi'de çıktıkları gece (eski kızarkadaşımın "sırtına al beni sırtına al beni hadi sırtına al beni" diye tüm işkence çabalarına rağmen) hayatımın en mega gecesiydi. Ama bu konser o geceyi bile alt etti. Off neyse konseri anlatmadan önce c.tesi günü yani asker deyimiyle "şafak doğan depeche" gününe geri gidiyim. Ankaradan otobüse atladım sabah erkenden. Öğlene doğru İstanbul'a vardım. Pehli balaban ve süphan la buluşuldu cihangirde deli bi teyzenin kafesinde. Ordan yemek yenilip sühanın peşine takılınıp galata köprüsünün oraya gidildi. Air show diye bişe varmış uçakların akrobatik yarışlar yaptığı bi organizasyon...çok yaklaşamadık balık ekmek yerken "aha bak geçiyo abovvvv...abi limonu uzatsana bu arada" şeklinde uzaktan ve yalandan izledik...sonra süha ve pehlinin deniz gazlariyla (pehlinin zaten vücudunun enerjisi karbonhidrat protein falan vermiyo ona karar verdim....gazla çalışıyo herif...lpg li yani net!) galata köprüsünün ordan küçücük bi taka kiralandı....deniz falanda dalgalı..."abi çek tarabya'ya" dedik....atletli laz bi kaptan....bağdaş kurduk geçtik arkaya....hayvan gibi sallanıyoruz...üst baş sırılsıklam oldu...kaptana diyoruz dikkatli kullan falan diye....adamla bizim kriterlerimiz farklı bi türlü anlaşamadık....pehli adama şey diyo "abi sırılsıklam olduk biraz dikkat yaw"...kaptanda alt dudağından yer çekimi etkisiyle vücuduna paralel olmuş sigarasıyla ağzı kıpırdamadan "devriiilmeeeez gorkmayın devrilmeeeez" diyo...ulan biz can derdinde diiliz ıslanmamak istiyoruz...adam hala "devrilmeeeez" diyo....benim bide yolda çişim geldi...."abi naapcaz çek bi kenara" falan dedik...."büyük mü küçükmü?" dedi..."küçük abi küçük" dedim...."aha al şurdaki kovayı içeri gir işe" dedi kaptan....bi şaşırdım yüzüne baktım ama yapıcak bişe yok......dalgalı sularda sallanarak kovayı tutturmaya çalıştım....tam arkadada adamın kıyafetleri vardı....bazı sektirmelerden dolayı biraz çiş kokuyolardır artık.....neyse kaptanla muhabbet ilerletildi....haftasonu denizde devam etsin diye gazlara geldik....kaptanla yaptığımız bağlantılar sonucunda akşam için büyük bi tekne kiralama olayına girdik.....tanıdık tanımadık herkese haber verildi telefonlarla....herkes kendi içkisini alıp saat 9 da kabataş iskelesine gelsin diye...süper organizasyon oldu gece full boğaz gezildi adam başı 10 ytl ye....teknedeki kolonları da üst kata çıkardık süper müzik de dinledik....sefa pezevenkliğinde tavan yaptık c.tesi.....o gün böyle bitti....sonra konser günü geldi....sabah uyandık falan....acaba sefa pezevenkliğini "sefa pezevenkliği x 10" nası yaparız diye düşünürken bigün öncesinden kiralanan tekneciyle konusuldu (kaptanın adı leventti...event levent kondu hemen ismi benim tarafimdan)....aynı organizasyonu gündüz yapıp sonra tekneyle konser alanına yaklaşalım anasını satiyim diye....ve harbiden yaptık....bütün gündüz gezilip içilip sonra saat 7 gibi yanaştık kuruçeşme arena ya.....kafada iyi oldu ve iyice heyecan bastı titremeler gelmeye başladı.....bi ton tanıdık daha görüldü konser alanında....full kaynaşıldı....inanılmaz bi sahne kurulmuştu zaten....15.000 kişi vardı alanda tahminen....ön gruplar falan çıktı sabırlar iyice sınıra dayandı....sonra zaten havada karardı saat 9.30 civarındaydı galiba....sahnede mavi ışıklar yanıp sönmeye başladı.....ve önceden tahmin ettiğim gibi hayvan gibi siren sesleriyle başlayan son albümdeki "pain that i'm used to" şarkısıyla inanılmaz bi giriş yaptı

adamlar.....herkes çığlık çığlığa bağırış çağırış zıplamaya başladı....gerisi zaten kopuk bende....şimdi yazmaya çalışırken bile tüylerim diken diken oluyo.....arkadan hemen hızla "a question of time" girdi.....iyice coşuldu.....bide sahende 5 tane dev ekran var....hangi şarkı çalıyosa o şarkıyla ilgili tema resimler bitakım animasyonlar çıkıyo (depeche in kliplerini ceken yaveri anton corbijn in marifetiymiş adam icat yapmış resmen...gerçek zamanlı konser görüntülerinden kurgulanıyodu herşey).....45 yaşında dave gahan inanılmaz bi enerjiyle bi o yana bi bu yana koşturuyo.....sesinden de hiçbişe kaybetmemiş......sonra suffer well son albümden hastası olduğum......şarkıları dinlerken deli gibi pehliye sühaya sarılıp şapır şupur öpüyodum herifleri falan tam transa geçmiştim......sonra akustik bi precious.....onun ardindan arkadaki dev ekranlarda kırmızı kuş adamlar belirdi....aha dedim walking in my shoes.......gitar sololarıyla feci bi giriş....iyice havalara zıplayış....hala inanamıyorum......müthiş bi şekilde o da geçti....ardindan "dıgıdık dıgıdık" diye lokomotif sesleri kuruçeşmeyi inletmeye başladı....aha dedim stripped geldi....."let me see youu stripped down to the booone" diye bağırırken 3-5 ses teli kayboldu.....t-shirt um sirilsiklam olmustu bu aralar tabi....offf o şarkıda bitti martin gore bi "home" çaktı....adam şarkıyı söylerken nası hissederek yaşayarak söylüyo inanamadım......"and I thaaaank youuuu" diye haykırırken ses tellerim zorlanmaya başladı iyice......ondan sonra çok enteresan bişe oldu.....bi şarkı daha söylemeye başladı martin....baştan tam çözemedim....sonradan farkettim ne olduğunu ve ağzım açık kaldı....black celebration dan "it doesnt matter two" diye dünyanın en damar şarkılarından birini söylüyomuş.....ne kadar da güzel oldu canlı piyano eşliğindeki hali offfff......nerden bulup çıkardılar seçtiler bunu inanamadım harbi çok şanslıydık .......bu kadar damarın üstüne birde ondan sonra dudak titreten göz dolduran in your roomla damar damar üstüne bindi......nası bağırıyo millet tüm sözleri acayipti ya........sonra son albümdeki en iyilerden john the revelator la tempoyu yükselttiler "john the revelator he's a smoooth operatoooor...." diye...........sonra cızırtılı bi fren sesiyle inledi kuruçeşme arena ve i feel you geldi......sesim bu şarkıya eşlik ederken bitti zaten.........sonra insanlığa dönebilmemiz için iyi bişe oldu hafif bi mola verdiler....."aman allahım nasıl bir olay bu??" diye süha ben can birbirimize bakıyoduk şaşkın bi şekilde o ara......sonra geri geldiler ve diger konserde soylemedikleri benim favorilerimden biri geldi.....sanki bir cant yuvarlaniyomus gibi bi ses geldi....ouvvvv behind the wheel diye artik tüylerim isyan etti "yeter be diken diken ola bi hal olduk burda" diye.....baştaki ritmiyle herkes eller havada el cirpiyo avuç içleri parçalanırcasına......inanilmaz ki ne inanılmaz bi behind the wheel dinledik.....hemen bi world in my eyes.....bu şarkının da introsundan sonra esas girişinde fıtı fıtı mikrofonuyla 360 derece dönüşler yapardı dave gahan.....45 yaşında hafif sarkık memeleri ve ne hikmetse kaslanmış göbeğiyle yine yaptı aynı manevrayı....fıtı fıtı dönüyo herif saygı duydum enerjisine.....arkadaki dev ekranlarda "world in my eyes" diye kırmızı sarı yeşil martin gore un gözlerinin devasal kadrajları herifin buruk ve hüzünlü bakışları gösteriliyo.........bi ara bi baktim bedri baykamla kolkola zipliyoruz yanyana....."bi rolling stones kaldi bir de bunlar babaaa" diye biseler soyluyodu....jenerasyonlar kaynasti......sonra arka ekranda büyük haç işaretleri falan çıktı........hayvan gibi bateri sesleriyle bizi inleterek bir anda personal jesus basladi(hemde uzun holier than thou versiyonu).....en piyasalardan oldugu icin iyice delirdi herkes.....haclarin icinde dave gahan resimleri falan inanilmaz goruntuler......bi ara bi baktim balaban nihanı sırtına almış bu şarkıda hahahaha............bundan iyisi can sagligi derken karikatur seklinde cizilmis bi kral tepelerde yurumeye basladi ekranda....ve tabiki enjoy the silence basladi.....haykira haykira onu soyledik çatlak seslerimizle................eyvah dedim bitti galiba rüya.........gittiler çünkü enjoy the silence dan sonra........bis calismalari basladi herkes bagiriyo deli gibi.....allahtangeri geldiler.....martin gore solo olarak cikti ve inanilmaz bi supriz yapti.........taa eski albumlerinden, a broken frame den normalde dave gahanın söylediği leave in silence i piyano eşliğinde öyle bi halde soylediki gözlerim doldu.....ondan sonra cok anormal bi olay oldu....depeche in ilk albumundeki ve eminimki 15.000 kişilik kalabalıktan çok az insanın bildiği "photographic"i soylediler....abim ve kuzen yiit tohumlarını ekmişti bu şarkının bana...çok ama çok severiz bunu....ve oyle bi soyledilerki yani offff....o sarki benim icin en buyuk supriz oldu.... sonra da son bomba tabiki klasik final sarkilari never let me down oldu.....herkes kollarini sola saga salliyo...15000 kisi inanilmaz bi goruntuydu.....ve hayatimin en mega gecesini bu sarkiyla bitirdiler.....konserin pazara denk gelmesinin etkisiyle herkes bi cabucak dagilmaya basladi memur zihniyetiyle....1 bis daha zorlanirdi bence aslinda bi daha gelirlerdi....ona bi daraldim....bi de martin gore un somebody i soylemesi lazimdi o bi eksik oldu.....ayrica benim icimdeki bir uhde de benim icin cok özel olan birinin konsere gelmis olmasi ve kalabalik kaosundan konserde ona ulasamamam oldu....şapır şupur pehlinin sakallı yanağını öpeceğime konser boyunca ona sarılıp zıplamam lazımdı...."nerdesin...ben şurdayım...şuraya gel...ben şuraya gidiyorum" diye çok araşmamıza rağmen tutturamadık bi türlü millet zaten feci itip kakıyodu beni...bi in your room u home u onla dinlemeliydim yani ....neyse insalla adamlara bise olmaz bi album daha cakarlar da yine gelirler turkiye'ye....şafak 5 yıl en az heralde........offf hayat sürekli devam eden bi depeche konserinden ibaret olsa....şimdi yarın sabah uyan beyaz gomlegini giy, kıravatı 3 denemede bağla yine aşağı doğru sarksın sabahın köründe servise bin kurumsal dünyaya geri dön....olcak işmi yaa...üfff....konser etkisiyle insanlara depeche tepkileri vericem heralde.....sekreter falan bişe getirdiğinde şöyle diyaloglar geçebilir:

Sekreter: "eee cem bey şu siparişler geldi vıdı vıdı...."
Cem: "leave in silenceeee......"
Sekreter: "peki cem bey"

müdüre falanda patlarım belki odama girerse "in your rooooom müdürrrr in your rooom..." diye

daha da abartılırsa mesela servis şöförü evin önüne bıraktığında "and i thaaaank youuuu for bringing me heeereee...for showinnggg me hooomeeee" diye herife serenad yapıp eve dönmeceler falan....

offfff bunlarda yaşlandı artık istirahatleride uzun sürer 5 seneden daha fazla süre sonramı çıkarlar karşımıza yaa....offffff...neyse bu bloguda konserden özel bağlantılarla edilinen dave gahanın önünde duran tracklist kağıdı scaniyle bitiriyim bari.....bu kağıda bakınca ikinci bisin bi zor olduğu gözüküyo aslında...offf ne epik bi liste ya....anasını satiyim konser pazar günüydü bugün perşembe....0 konsantrasyon aklım hala konserde ve hiçbişe yapmıyorum depeche konserini düşünmekten başka....deminde balabanla konuştuk "abi ne güzeldi be moralim bozuk şu anda" diye....offf be abi şu listeye bak ya....beni benden aldı bu liste...kravatim yine aşağı kaymış...never let me down be kıravat...

Thursday, July 20, 2006

Kısa Saçmalıklar No:9

Monoton hayatımda bu aralar enteresan bişe yoktu valla...eski olaylardan bi derlemeyle devam ediyim....

- Askerden dönüşte iş ararken full kurumsal biyerde mülakattayım....işte marketin sales şöyledir böyledir süper çalışırım takım oyuncusuyum full motiveyim falan gaz bitakım konuşmalardan sonra konular bitti falan...karşımda genel müdür oturuyo....."kendinizi bir kelimeyle tanımlarmısınız bari son olarak" dedi.....bi tıkandım falan aklıma hiçbişe gelmemişti....hayatımda o güne kadar hiç kullanmadığım bi kelimeyle tanımladım kendimi...."eee şey....matrağım".....MATRAĞIM!!!!....denicek şeymi ya...."hmmm" falan diye bi sessizlik oldu adam kağıda not falan almıştı....ne yazmış olabilirki....."cem sungar: matrak"...böylemi yazdı yani?

- Bi kerede emrah ankarada bi gece kulübü barmenliği için mülakata gitmişti...o zamana kadar 3-5 görüşmeye girip bişeler tutturamamştı falan gergindi....bu görüşmeye sarhoş yolladık adamı....orda atıp tutmuş full kafası rahat relax falan....girmişti herif işe

- ankara farabi sokağında bi köşemiz vardı orda bira içiliyodu...pehli emrah ben....pehli yine kaydı....full beyinsiz vazo kıvamına geldi...nerde olduğunu falan bilmiyo ama hala böyle bi cool takılmaya çalışıyo....biz emrahla farkettik bunu.....pehli çünkü ağaca falan dayanmaya başladı ayakta duramıyo....biraz işleyelim dalga geçelim dedik.....o gün bide esad diye başka bi arkadaş daha vardı bizle......onu biraz uzaklaştırdık.....sonra senaryodan sanki esad buna bozulmuş gibi yaptık....götümüzen uydurduk "abi çok ayıp ediyosun bu gece buraya gelme amacımız esad askere gidiyo ona moral vermek...tek kelime etmedin herife çok bozuldu" falan dedik....bu da böyle hiç bozmadan "tamam olm biliyoruz siz keyfinize bakın" falan dedi klasik.....sonra işte muhabbete devam ediyoruz falan...bu vazo şey yaptı....."oglum esad bu arada kusura bakma ya unutmadım yani....yeni yılın kutlu olsun" diye bişe söyledi.....biz askerlik diyoruz herif yeni yil diyo....bu kadar saçma bi herif....puaaa diye herkes koptu....bu yine bozuldu falan "tsss çok adisiniz oglum...s.tirin lan" falan diye

- bi kere istanbulda baya kalabalık bi grup balabanın evinden ciktik bronx rock barina gittik...ben nedense evden cikmadan once kitlenip bi arizayla herifin tuvaletindeki hacı şakir sabunu yanıma almıştım...sebebini bilmiyorum....neyse bara gittik falan....dam sorunu falan yaşandı klasik...ben böyle adamları kokluyo gibi yaptim..."off sizin yorulmuşsunuz terlemişsiniz be yazık size" diye cebimden hacı şakiri çıkarttım....adamlar şaşırdı falan noluyo diye.....heriflerin koltuk altına sürmeye başladım sabunu....racon dana gibi herifler naapcağını şaşırdı falan....kikir kikir gülmeye başladı herif gıdıklanıyomuş bide koltuk altını sabunluyorum orda kıyafeti üzerinden...."temiz olmak lazım yazık size" falan diye bişeler söylerken herif kikir kikir "gir ulan gir içeri anasını satiyim" falan diye içeri almıştı beni....hahahahahahahahha

- atakule pizza hut in telefonunu ogrenmek icin 118 i aramistim....sordum iste "atakule pizza hut in numarasi kac?" diye....tatsız bi kadın "yok oyle bi kayıt" diyip çattt diye yuzume kapatti.....cok sinir oldum falan bi daha aradim...."atakule pizza hut'in numarasi kac?" diye....şansa aynı kadın çıktı...."beyefendi dedik ya yok oyle biyer" diye gecistiriyodu....bende üste çıktım tuzağa düşürücem güya "e iyide ben geçen hafta sizi arayıp aldım pizza hut ın numarasını" dedim....kadın "o zaman yazsaydın bi kenara koçum" diyip çattt!!! diye bi kere daha kapattı....delirmiştim